30 Temmuz 2009 Perşembe

Ve Şimdi...

Geceler inanmak istemiyor gittiğine sevdiğimim..

Soğuk soğuk çarpıyor suratıma yalnızlığın,

Üstelik hiçbirzamanda sevmemiştin beni

Kaç kez sana uzaktan baktım!.. kaç kez uzaktan dokundum saçlarına,

Hüzün sesleri kulaklarımı sağır etti,

Bir umuttun belki,belki özgürlüğe çırpacağım beyaz kanatlarım,

Sen ölümüm kalımım..Tutunacak tek çınarım..

Üç beş kulaç ötemdeki şimdilerde bir başkasının ayı güneşi...
Mehmet Akif

Ciğerin Yansın

Birikti uğrunda döktüğüm yaşlar,
Al götür vicdansız ruhun yıkansın.
Her günüm hasretin zulmüyle başlar,
Ahımı hak ettin ciğerin yansın.
Bilseydim duyguya yer yok dininde,
El pençe durmazdım hain önünde,
Kapkara yas tuttum doğum gününde,
Neşemi yok ettin ciğerin yansın.
Doğuştan sevgiye aşka meğildim,
Kimsenin lutfuna muhtaç değildim,
Bir sana diz çöktüm sana eğildim,
Canıma tak ettin ciğerin yansınnn….
Sen ince arımdın veremdim sana,
Aleme haramdım haremdim sana,
Aşkınla tutuşan keremdim,
Bana aslıdan çok ettin ciğerin yansın.
Düşsemde kalkarım tutma elimden,
Gururum merhamet ummaz zalimden,
Beddua çıkmazdı şair dilimden,
Sabrımı tükettin ciğerin yansın.
Sineni kaplasın bu onmaz yara,
Hayatın boyunca gölgemi ara,
Değilmi sen benim yüzümü kara,saçımı ak ettin,
Ciğerin yansın,ciğerin yansın,ciğerin yansın….
Yazan:Bedirhan Gökçe

Ben

BEN


Bu sefer aldım
Elime kalemi
Anlatmak için kendimi

Neden bilmiyorum konu seçtim
Kendimi

Bu sefer anlatmıyorum
Sevgimi, nefretimi
Bu sefer sadece kendimi

Ben;

Kimine göre akıllı
Kimine göre manyak
Kimine göre aklı başında
Kimine göre dengesiz
Anlayana komik
Anlamayana garip

Belki normal
Çoğu zaman anormal
Biraz da felsefik

Belli olmayan göreceli biriyim işte

Aslında ben
Ben severim herkesi
Anlarım anlatmak isteneni
Ama anlamaz çoğu kimse beni
Anlatmak istediklerimi
Dengesizliğimin nedenini
Belki anlarlar şiirimde beni

Belki yorumsuz kendimi
Yorumlamak için
Tanımsız kişiliğimi bulmak için
Bilmiyorum neden yazdım kendimi
Artık siz bulun nedenini
Şair burada ne demek istedi?


Mehmet Akif

Aşka İsyan

Merhaba bu şiir daha önce Aşk Nedir adlı yazımda paylaşmıştım.Fakat birde sadece şiir olarak yazmak istedim.Umarım beğeniyorsunuzdur...

Yarını olmayan bir şehirde yaşıyorum bugünlerimde

Zaman kavramı kalmamış beynimin derinlerinde

Yaşam her zaman can yakar mazinin tam içinde

Sözlerim anlayana anlamayan kapının önünde…

 

Karanlıktan çıkan bir el elimi tutuyor sandım ama yanıldım

Yanılmak mı kolay yoksa ağlamak mı şaşırdım

Sözler beynime enjekte kafam karışık ağladım hem de çook

Ağır geldi beynime ama ben yinede yılmadım

 

Sevgiyi saptırmayın yanıltmayın şasırtmayın

Su ıkı gözün baktığı kişiyi benden almayın

Her günü ağlamakla gecen hüzün dolu bu insanın

Bir gün aynı şarkı aynı hüzün neden diye sormayın

 

Belki aradan yıllar geçer unutur diye bekledi

Benim onu ne kadar sevdiğimi bilemedi

Gözler yaşlı elde kalem anlatır bu sevgimi

Sevgim bendende büyük çünkü hala bitmedi

 

Bir iki üç dört diye geldi geçti bu günler

Günler geçer acı büyür sevenlerde bilirler

Aşk önemli değil sevgi olsa oda yeter

Ayrılmıycaz demeyin o günlerde hep biter…



Mehmet Akif

Seviyorum Diyorum

Bu aralar satırlarım üstüme üstüme geliyor
Kalbimde hep aynı hüzün hep aynı gece
Bak yine benliğim beni terketti
Ne olacak dersin şimdi?
Benim çok hoşuma gidecek olan birşey var
Ölümden sonra alacağım ilk fısıltı
Hevesti onca yaşadığım
Hayatta gidilecek olan yol bir hayli uzun
Önüme çıkan herşey benim son umudum
Dünüme ve günüme karışanı artık affetmem...
Hayatımı kötü yapmak için elinden geleni yaptın sen
Yırttım attım hatıralarını ve sana ait olanları
Bundan sonra beni görsen bile selam verme...
Yoksun artık bu bedende
Ağlıyorum hergün gece sen yoksun...
Hergün hergece aşkımsın diyorum
Dilimin ucuna gelir bazen heceler
Dövünür o karanlığın ortasında heceler
Anılarının hepsi uçtu gitti derler
Yeri zamanı geçtikçe ama hep o kötü günler
Rüzgar eserken meltemler yollanır o büyük boşluğa
Beyaz güvercinler kan kusar
ve hep sana olan sevgimi söyler
Seni sevsemde gelme artık yanıma
Öldükten sonra gel mezarıma
Ve söyle şu heceleri kulağıma
Ağlıyorum hergün gece sen yoksun
Hergece ve hertarafta aşkımdın diyorum...
Mehmet Akif

O Sen...

O gözlerin,
Ömür boyu beklenmeye değmez mi?
Bir bakışına dünyaları yakmak için.

  O saçların,
İlmik ilmik örülmeye değmez mi?
Sarıpapatyaları Takmak için.

O narin ellerin,
Tutmaya değmez mi?
Tutup ta bu şehirden kaçmak için…

Seni Çok Seviyorum...
Mehmet Akif

Sözlerimden Kalanlar

Sözlerim manasız kalır sevgime
Anlatamadım ben bunu hiç sevdiğime
Evet birgün anlaşılacaktır herşey
Günler geceler hep geçsede
Anlamsız kalan şeyleri anlatmanın
Bir yolu vardı evet işte öyle
Sen öyle böyle de bana
Hayat hep geçti işte şimdi söyle...
Kanamaz dedin bu kalp senin için
Evet dedim içimden
İçim dışım farklı evet sana
Sen anlamsızsın çünkü artık bana
Sen olmadan hayat çok daha kolay bitanem
Evet yoksun sen sennn
Sensizlik inan çok kolay
Sende alışmıştın artık çok bana
Ama ben hiç olmamıştımki hayatında
Sözlerimin anlamsız kaldığı şey sen untumaki sözlerim hayatında hep seninle...
                                                                                                                            Mehmet Akif
Not: Unutmamak gerekir ki herkes birgün anlayabilecek...

29 Temmuz 2009 Çarşamba

Ask Nedir

Halkımızın kanayan yarasına artık parmak basmaya karar verdim.Şimdi efendim sizlere kendi dilimce ve bilgimce " AŞK " ı anlatmaya çalışacam...
Aşk ;
Karşılıksız sevmektir
Yeri geldiğinde ağlamak 
Yeri geldiğinde gülmektir
Ne zaman geldiğini anlayamazsın
O senden çok şey çalar ama sen hiçbirşey yapamazsın
O kalbin tek ve hep dolum noktası olabilen birşeydir
Göğsünü gere gere " SENİ SEVİYORUM " diyebilmektir
Hayattaki en tatlı suçtur
Büyüsü insanı cezbeder
Kör bir itten farkın olmaz
Dili tektir
Sen seversin o ise seni pek şey yapmaz
O anlamsızlıkların anlamıdır
O tek başına olmayı başarabilmişlerindir
Romeo/Juliet olabilmektir
Hiçbirşey yerine koyulmamaktır
Senin senden vazgeçtiğinin kanıtıdır
Bir köpekten farkınız olmaz
Siz hep onu düşünürken sizin onu hiç düşünmemesi hiç takmamasıdır
Sizin kendi dünyanızdaki tek amacınızdır
Kendinizi hep onun yerine koymaktır
Sizin bir kalas konumunda iken size şiir yazdırabilmesidir
Hayattan vazgeçip ona bağlanmanızdır
Sizin siz olmaktan çıktığınızın kanıtıdır
Unutamamaktır
Taa ki sizi anlayan biri çıkınca unutabileceğiniz bir şeydir
Hiçbirşeyin herşey olabilmesidir
Herşeyin ise hiçbirşey olması
Saniyeler içinde kararların değişebilmesidir
Platonik olmaktır
Kısacası sizi sizden alır siz fark edemezsiniz.Anladığınızda ise çok geç bir vakittir.Çünkü artık O yoktur...

Acıma · Aldırmazlık · Anksiyete · Arzu · Aşağılama · Başkasının zararına sevinme · Beklenti · Bıkkınlık · Boşluk · Coşkunluk · Dehşet · Depresyon · Dikkat · Duyarsızlık · Düşmanlık · Empati · Endişe · Fanatiklik · Gıpta · Gurur · Gücenme · Halinden memnunluk · Hayal kırıklığı · Hayret · Heves · Hışım · Histeri · Hoşnutluk · Istırap · İçine doğma · İğrenme · İlgi duyma · İlham · Kabullenme · Kafa karışıklığı · Kafaya takma · Kaygı · Kendine acıma · Kınama · Kıskançlık · Kızgınlık · Korku · Küçümseme · Mahcubiyet · Melankoli · Merak · Merhamet · Minnet · Mutluluk · Nezaket · Nefret · Özlem · Panik · Pişmanlık · Rahatsızlık · Sabır · Sempati · Sevinç · Sıkıntı · Suçluluk · Sükûnet · Sürpriz · Şaşkınlık · Şehvet · Şefkat · Şüphe · Tövbe · Umut · Umutsuzluk · Utanç · Utangaçlık · Üzüntü · Vicdan azabı · Yalnızlık duygularını bize tattıran şeydir...


Yazımı kendi yazdığım bir şiir ile kapatmak istiyorum.Şiirin adı " Aşka İsyan "   

                                                           
                                                        Aşka İsyan     
             
                    Yarını olmayan bir şehirde yaşıyorum bugünlerimde

                    Zaman kavramı kalmamış beynimin derinlerinde

                    Yaşam her zaman can yakar mazinin tam içinde

                    Sözlerim anlayana anlamayan kapının önünde…
  

                    Karanlıktan çıkan bir el elimi tutuyor sandım ama yanıldım

                    Yanılmak mı kolay yoksa ağlamak mı şaşırdım

                    Sözler beynime enjekte kafam karışık ağladım hem de çook

                     Ağır geldi beynime ama ben yinede yılmadım
  

                    Sevgiyi saptırmayın yanıltmayın şasırtmayın

                    Su ıkı gözün baktığı kişiyi benden almayın

                    Her günü ağlamakla gecen hüzün dolu bu insanın

                    Bir gün aynı şarkı aynı hüzün neden diye sormayın
  

                    Belki aradan yıllar geçer unutur diye bekledi

                    Benim onu ne kadar sevdiğimi bilemedi

                    Gözler yaşlı elde kalem anlatır bu sevgimi

                    Sevgim bendende büyük çünkü hala bitmedi
  

                    Bir iki üç dört diye geldi geçti bu günler

                    Günler geçer acı büyür sevenlerde bilirler

                    Aşk önemli değil sevgi olsa oda yeter

                    Ayrılmıycaz demeyin o günlerde hep biter…
                                                                                            

27 Temmuz 2009 Pazartesi

Hayko Cepkin Kimdir


Merhabalar...
Rock dünyamızın vazgeçilmez Türk sanatçılarından olan HC 'yi Hayko Cepkin abimizi sizlere tanıtmaya çalışacam...
Cepkin 1978 yılında İstanbul'da dünyaya gelmiştir.Saklamaya gerek olduğunu düşünenler var fakat buna ihtiyaç duymadan söylemek istiyorum ki aslı ermeni olmasına rağmen kendisi bir TÜRK vatandaşıdır.Piyano ve müzisyenlik işleri ile uğraşmakta olan abimiz ;
Lisesden sonra Mimar Sinan Üniversitesi'nde şan eğitimi almıştır. Daha sonra 2 yıl da Timur Selçuk Çağdaş Müzik Merkezi'nde şan , solfej ve armoni dersleri almıştır.Ayrıca 1 sene  Akademi İstanbul'da piyano eğitimi gören Hayko Cepkin profesyonel anlamdaki müzik yaşantısına 1997 yılınca klavyeci olarak başlamıştır...
Ogün Şanlısoy , Aylin Aslım , Koray Candemir ve Demir Demirkan gibi isimlerle sahneyi paylaşmış ve diğer isimlerle de sahbeyi paylaşmaya devam etmektedir...
Çalıştığı isimlerin bazılarının albümlerinde ise düzenlemeyi olarak yer almıştır.Son olarak ise Murathan Mungan'ın " Söz Vermiş Şarkılar " adlı albümünde Aylin Aslım ablamızın seslendirdiği " Kimdi Giden " isimli yeni bir türkü bestesini düzenlemiştir.
Hayko Cepkin evinin odasında kayıt ettiği bestelerini ilk olarak 2005 yılında piyasaya çıkartmıştır.İlk albümünün adı " Sakin Olmam Lazım " dır.Bu albümü alternatip müzik piyasasında hedef kitlesine ulaştırmıştır.Çalışmalarına devam eden Hayko Cepkin 2007 yılında ise " Tanışma Bitti " isimli albümünü piyasaya sürmüştür.Çalışmalarına halen devam eden abimiz  albüm çalışmalarının yanı sıra çeşitli organizasyonlara katılmıştır.Katıldığı organizasyonlardan bazıları ise şöyle ;
2006 , 2007 ve 2009 yıllarında Rock'n Coke ve 2007 yılında Rock Müzikaller bunlardan başlıcalarıdır.
Araf filminin müziklerini bestelemiştir. Ayrıca Sakin Olmam Lazım albümünde yer alan Son Kez şarkısı filmde kullanılmıştır. Aynı zamanda Çocuk adında, 2008 yılında çekilen fantastik dram filminde İsfandiyar karakterini canlandırmıştır.2009 tarihinde ise Rock'n Dark Expres' te yer almıştır 2007/2008 Zeytinli Rock Fest sahnesinde yer almıştır ...
Cepkin abimizin grubu ise şöyle ;
Gitarda Umut Töre
Bas gitarda Poyraz Kılıç ve son olarak da davulda Murat Cem Ergül 'den oluşturmaktadır. 
Cepkin abimize hayatında başarılar dilerim...

23 Temmuz 2009 Perşembe

Google'a Genel Bakış

Tekrar merhaba...
Şimdi Google Amcam'ı tanıtmaya çalışacam.Tabikide şirket resmi ifadeleriyle..
İlk önce Google nedir bi bunu açıklayayım...
Matematikte bir rakamından sonra yüz tane sıfır gelmesiyle oluşan saıya " Googol " denilir. Bu terim ise ABD'li matematikçi Edward Kasner’in yeğeni olan Milton Sirotta tarafından bulunmuştur! Ve Kasner ile James Newman'ın yazdığı "Mathematics and the Imagination" yani " Matematik ve Hayal Gücü " kitabında popülerleşmiş bir fikirdir. Google’ın terim üzerindeki kelime oyunu ise şirketin web üzerindeki uçsuz bucaksız olan bu bilgiyi düzenleme misyonunun da bir yansıması olduğundan bahsedebilirim...

Amcam Google’ın misyonu ise şöyle ;
Dünyadaki tüm bilgileri organize etmek ve evrensel olarak erişilebilir ve kullanışlı kılmak gerek ve bunu Google yapacaktır.

Google’ın kurucuları olan  Larry Page ve Sergey Brin bu misyonu yerine getirirken ilk adım olarak, Stanford University’nin öğrenci yurdunda geliştirip ve bütün dünyada bilgi arayanlar arasında hızla yayılan teknolojileriyle çevrimiçi aramaya yeni bir yaklaşım getirdiler. Saniyeler içinde ilgili sonuçları gösteren kullanımı kolay ve ücretsiz bir hizmet olan Google, bugün artık geniş kitleler tarafından dünya üzerindeki en büyük arama motoru olarak biliniyor.Burda şöyle birşeyede dikkat çekmek istiyorum.Halk arasında şöyle bir düşnce hakimdir.Paralı ise iyi paralı değil ise kötüdür vs vs vs... (: Bu da bu konuda bir kanıt bedava ama dünyanın en büyük ve kapsamlı arama motoru...

Google Türkiye adresini veya Google’ın düzinelerce alan adından birini ziyaret ettiğinizde ise  pek çok farklı dilde güncel bilgiye ulaşma ve bu konudaki yan hizmetleri diyebileceğim
Güncel hisse fiyatlarını, haritaları ve haber başlıklarını kontrol etme, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki her şehir için telefon rehberi listelerine göz atma, milyarlarca resim arasında arama yapma ve 1981 yılından  itibaren 1 milyarın üzerinde mesaj alan dünyanın en büyük Usenet ileti arşivini bile inceleme imkanına sahip olmak Google  Amcam'ın velinimetlerinden bazıları...  (:
Ha sadece bir browser yani tarayıcı üzerinden mi Google ana sayfasına ulaşıp da bunları kullanabiliriz.Alakası yok! Amcam yapmış işte ana sayfasını açmadan ulaşabileceğiniz yollar da sağlamış durumda. Google Araç Çubuğu webin neresinden olursa olsun Google aramanızı yönetmenize olanak tanıyor. Kendi bilgisayarınızdan uzak olduğunuz zamanlar içinse, Google, WAP ve i-mod telefonlar da dahil olmak üzere, kablosuz platformları da kullanabiliyosunuz...Neyse benden bu kadar umarım yararı olmuştur yazımın :)

Astroloji Nedir

Birkaç günlük bir aradan sonra tekrar yazabildim.Bugun heryerde duyulan ama bilmediğiniz veya eksik bildiğiniz Astrolojiyi açıklamaya çalışmaya çalışacam : )  
Neyse hemen anlatalım...
Astroloji, yıldızlar ve gezegenlerin insanların üzerindeki etkisini yorumlayan bir bilim dalı olarak açıklanmaktadır.Biz insanlar yazılı tarihinin başından beri var olabilmiş olan bu bilimi yani astrolojiyi en eski olarak tanımlayabilmekteyiz. 

Astrolojide çok karıştırılan birşey vardır.Astroloji kader demektir felan diye.Oysaki astroloji kader değildir, herşey insanın kendi elindedir. Yani insan iyiyide kötüyüde kendi yapar. Ama kader ile astroloji aynı şey değildir. Astroloji dönemleri inceler, fırsat alanlarını, şanslı zamanları, doğum haritanızda sizi kısıtlayan, zorlayan alanları, gecikmeleri gösterir. Yani çekim yasası ile ilgisi vardır diyebilirim.  Sonuçta nasıl hareket edeceğiniz, neler yapacağınız hepsi sizin iradeniz içindedir.Demin bunu birkaç satır üstte belirtmiştim. Yaptığınız herşey sizin kendi iradenizle yapılanlardır!  Gezegenlerin iyi açılar yaptığı şanslı dönemlerde, hiçbir şey yapmadan oturursanız bu fırsatları kaçırabilirsiniz. Aynı şekilde gezegenlerin zorlayıcı etkiler yaptığı dönemlerde gerekli gayret ve azmi gösterirseniz tüm zorlukları aşabilir, farkında bile olmadığınız içinizdeki gücü ortaya çıkarabilirsiniz. Yani bunların farkında olabilmek için biraz da gözlem şarttır diyebilirim.Neden ? Çünkü birincisi merak edip bu yazıyı okumanız , ikincisi ise bizim halkımızda bu çoktur diye diyorum , insanımız oturduğu yerden bilmeden etmeden çok konuşur ama boş konuşur. Yani bu konuda gözlem ve biraz da araştırma sizi doğru yola götürecektir diye düşünüyorum...
İyi günler (:

19 Temmuz 2009 Pazar

Sigara Yasagi Basladi

Merhabaaa.Bugun malum 19 Temmuz...Sigara yasağı kapsamı artık genişletildi ve resmi olarak bugun başladı.Tüm cigaracılara geçmiş olsun.E ama artık bıraksanız sizlerde iyi olacak yaa... Belki bilmiyorusunuz ama aldığınız 4bin etkili zehir zerresinden 3bin kadarını pasif içici olarak o an çevrenizde bulunanlar soluyor.Yazık değil mi???
Bugun sizin gününüz olsun ve bırakın sigarayı diyerek yasağın akılda soru işaretleri kalmaması açısından açıklamaya başlıyorum...

-Tütün ürünleri tam olarak hangi kapalı alanlarda içilmeyecek ?

Tütün tüketiminin yasak olduğu kapalı alanlar kamu hizmet binaları, koridorları dahil olmak üzere her türlü eğitim, sağlık, üretim, ticaret, sosyal, kültürel, spor, eğlence ve benzeri amaçlı özel hukuk kişilerine ait olan ve birden çok kişinin girebileceği (ikamete mahsus konutlar hariç) binalar, taksi hizmeti verenler dahil olmak üzere kara yolu, demir yolu, deniz yolu ve hava yolu toplu taşıma araçları, dershaneler, özel eğitim ve öğretim kurumları dahil olmak üzere ilk ve orta öğrenim kurumlarının kültür ve sosyal hizmet binalarının kapalı ve açık alanları, özel hukuk kişilerine ait lokantalar ile kahvehane, kafeterya, birahane gibi eğlence hizmeti verilen işletmelerdir. Resmi Gazete’de yayımlanan Başbakanlık genelgesinde kapalı alan; sabit veya seyyar bir tavanı veya çatısı (çadır, güneşlik dahil) olan, kapıları, pencereleri ve giriş yolları dışında bütün yan yüzeyleri geçici veya kalıcı olarak tamamen kapatılmış alanlar ile aynı şekilde tavanı veya çatısı olup yan yüzeylerinin yarısından fazlası kapalı bulunan yerler olarak tanımlanmaktadır.Peki tamam bunu anladıkta yasa öncelikle hangi alanlarda uygulanacak ? Derseniz yasa ; Özel hukuk kişilerine ait lokantalar ile kahvehane, kafeterya, birahane gibi eğlence hizmeti verilen işletmeler dışında kalan alanlarda tütün ürünlerinin tüketilmemesi uygulamasına 19 Mayıs 2008’de geçilecek. Bu işletmelerde ise uygulama 19 Temmuz 2009’da başlayacak.Yani bugün...
Peki eğer bizim daha önceden bir sigara içme odasın gibisinden bir alanımız vardı orda içsek ne olur ? Yani içebilecekmiyiz ? Bu sorunuzu ise bakanlık şöyle açıklamış ;
-Eskiden kapalı alanlarda oluşturulan sigara odaları ne olacak?
Eskiden tütün ürünlerinin tüketimine tahsis edilmek üzere oluşturulan her türlü alanlar belirtilen günden itibaren kapatılacaktır!
Örneğin tren vb bi toplu taşıma aracında yataklı felan olan yerde durum söz konusun olacak olursa bu konuda ise şunlar denilmiş ;
-Kanun gereği demir yolu toplu taşıma araçlarında da tütün ve tütün ürünleri tüketilemeyecektir!
Bir yeni uygulama ise otellerde " Sigara İçme Odası " olacak.Peki nasıl ?
-Evet bu konu hakkındaki kanuna göre, otelcilik hizmeti verilen işletmelerde, tütün ürünleri tüketen müşterilerin konaklamasına tahsis edilmiş odalar oluşturulabilir. Ancak bu odalarda standartlara uygun havalandırma tertibatı bulunacak ve tahsis edilen bu odaların mümkün olduğunca aynı kat, koridor gibi müstakil ve tecrit edilebilir ayrı bölümlerde yer alması sağlanacak!
Olduya bir Galatasaray maçındasınız.Yani staddasınız.Cimbom yine avrupada kükrüyor canınız bir cigara yakmak istedi ne yapacaksınız ? Bunun için özel bir alan olacak mı ?
-Evet içebileceksiniz.Hemde rahat rahat.Attığımız onca gollerden sonra ben bile içerdim :D Bu kanuna göre açık havada yapılan her türlü spor, kültür, sanat ve eğlence faaliyetlerinin yapıldığı yerler ile bunların seyir yerlerinde tütün ürünleri kullanılmayacak. Bu tesislerde tütün ürünlerinin tüketilmesine mahsus alanlar oluşturulması halinde ise bu alanlar toplam seyir alanının yüzde 50’sini geçmeyecek ve ortamda bulunan diğer kişilerin etkilenmesini önleyecek şekilde düzenlenecek...Yalnız düşünün ki !!! Aslantepe Stadyumu'ndasınız sigara alınabilyor veya özel ofis ve alanlar satın alınabiliyor. Buralarda sigara tüketilebilecek miyiz ?
- Malesef içemeyeceksiniz böyle bir durumda ! Bu alanlarda tütün ve ürünleri tüketilemeyecek, stadyumlarda sadece tütün tüketimine mahsus alanlarda bu mümkün olabilecek.

Hocam iyi diyosunda Spor hizmetinin verildiği yerlerden kasıt sadece stadyumlar mı? derseniz ise bakanlık bu konuda şöyle buyurmuş
-Kanunda, spor hizmetinin verildiği yerler stadyumlarla sınırlı tutulmamaktadır. Bu alanlar açık ve kapalı tüm spor alanlarını kapsamaktadır.

Peki kültür festivallerinin yapıldığı ortamlarda veya sinema salonlarında tütün ürünleri satışı yapılamayacak mı?
-Hayır satılamayacak efendim ! 4207 sayılı Kanun’a göre sağlık, eğitim ve öğretim, kültür ve spor hizmeti verilen yerlerde tütün ürünlerinin satışı yapılamaz diyor bakanlık.
Peki çalışanlar patrona kızdı veya efkarlandı yakmak istedi bir cigara bunu iş yerlerinin balkonlarında ya da yangın merdivenlerinde sigara içebilecek mi ?
- Hayır içilmeyecek. Çalışma ortamlarının yangın merdivenlerinde, balkonlarında, merdiven boşluklarında ya da 2 binayı birbirine bağlayan koridorlarında sigara ve tütün ürünleri kullanılamayacak.

Peki tamam oldu da artık çalışanlar tütün ürünlerini çalıştıkları binaların dışına çıkarak mı kullanacaklar?
-E yani efendim yasak adı üstünde.Zorunlu değil mecburi (: Dışarda içeceksiniz ne yazık ki !

Sigarayı içtiniz patron ise sizi işten atacağım dedi.Cidden böyle bişey var mı ?
Sigara içen işten atılabilecek mi ?
- Çalışan, sigara içmek için sürekli işinden uzaklaştığı takdirde, işveren bu durumu iş gücü kaybı olarak görebilecek. Bu durumda sigara içen çalışanların zorunlu aralar diye adlandırılan çay molaları ve yemek saatini sigara içmek için kullanması uygun olabilecek.İş verimliliği artsın tabi.Mantıklı olanda bu zaten...

Her kurumun sigara yasağı uygulamasını başlatmadan önce personeline bir geçiş süresi tanıması gerekmiyor mu?
- Ya aslında tütün ve ürünlerinin nerelerde tüketilmemesi gerektiğine ilişkin düzenlemeler yeni düzenlemeler değil. 26 Kasım 1996 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 4207 sayılı Kanun’da ‘Sağlık, eğitim-öğretim ve kültür hizmeti veren yerler ile spor salonlarında ve toplu taşımacılık yapılan her türlü nakil vasıtaları ve bunların bekleme salonlarında, kamu hizmeti yapan kurum ve kuruluşlardan 5 veya 5’ten fazla kişinin görev yaptığı kapalı mekanlarda tütün ve tütün mamullerinin içilmesi yasaklanmıştır. Bu gibi mahallerde tütün ve tütün mamullerinin içilebilmesi için ayrı yerler tahsis edilir. Tahsis edilen yerlerden sigara içilmeyen mahallere duman gidişini engelleyecek havalandırma, tecrit etme gibi tedbirler alınır’ denilmektedir. Kanun’un ilk durumu, daha 12 yıl öncesinde bir hazırlık sürecini başlatmıştır. Yeni düzenlemeler dumansız alanları genişletmiştir...

Sigarayı bırakmak istiyorum dediniz peki sizin için bir geçiş süreci söz konusu mu diye aklınıza takıldı...Bu konuda ise ;
- Sigarayı bırakmak isteyenler için sağlık kurumlarımız tarafından gerekli destek ve danışmanlık sağlanacak. Ama bu sizin kapalı alanlarda sigara içme yasağını delmenize bir hak kazandırmıyor...

Peki bu yasada iş yerleri veya büyük kurumların, çalışanlarına sigara bırakma desteği vermelerine yönelik uygulamalar da olacak mı ki ?
- 4207 sayılı Kanun’un amacı gereği, tütün ürünleri alışkanlığının bırakılmasını özendirici her türlü etkinlik, program, Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülecek ve desteklenecek.

Sigarayı bırakamadığı için, bir personel işinden çıkarılabilecek mi? İşveren, bir elemanını sigarayı bırakamadığı için tazminatsız işten çıkarma hakkına sahip olabilecek mi?
- Hemen üstte bu açıklamayı yapmıştım ama daha detay olarak ; Kanun, kişileri ve gelecek nesilleri tütün ürünlerinin zararlarından, bunların alışkanlıklarını özendirici reklam, tanıtım ve teşvik kampanyalarından koruyucu tedbirleri almak ve herkesin temiz hava solumasını sağlamak yönünde düzenlemeler yapmak amacıyla hazırlanmıştır. Dolayısıyla böyle bir uygulama olacağı düşünülmemekle birlikte, olduğu takdirde Anayasa, İnsan Hakları ve İş Mevzuatı çerçevesinde değerlendirilecek.

İş yeri dışındaki izmaritler için çöp kutusu koyma sorumluluğu kime ait? Çalışan, izmariti çöp kutusu olmadığında yere atarsa kim suçlu olacak?
- İş yerlerinin dışına gerekli çöp kutusu koyma, iş yerinin müstakil alanı ise iş yeri sorumluluğunda, değilse bağlı bulunduğu belediyeye ait. Kanun gereği, tütün ürünleri ile ilgili izmarit, paket, ağızlık, kağıt ve benzeri atıkları çevreye attığı takdirde, kişiye Kabahatler Kanunu’nun 41. maddesi gereğince 2008 yılı için 23 YTL idari para cezası uygulanacak.

Heyt be ben " Elektronik Sigara " içiyorum bana kimse bişey yapmaz :D demeyin... Çünkü o da yasak !!! Sigara bırakmak isteyenler, elektronik sigara kullanamayacaklar.

Peki her şeye rağmen sigarayı bırakamamış kişiler ne yapacak? :D Sizce ???
- Sigarayı bırakma konusunda başarılı olamamış vatandaşlarımız, Kanun’la kapalı alanlarında sigara içilmesi yasaklanan mekanlar dışında sigara içebilecekler. Kanun’un amacı sigara içenleri sıkıntıya sokmak değil, içmeyenleri sigaranın zararlı etkilerinden korumaktır.

Hocam yurt dışında ABD'de Almanya'da felan bizim akrabalar var orda tedavi merkezleri felan varmış bu durum Türkiye'de nasıl olacak derseniz ...
- " Önceliğimiz koruyucu önlemleri alarak vatandaşlarımızı sigaranın neden olduğu hastalıklardan korumaktır " diyen bakanlık bu konuda da taviz vermemektedir..

Yasanın hoşgörü gösterdiği özel koşullar olarak ele aldığı cezaevleri, yaşlı bakım evleri ile ruh ve sinir hastalıkları hastanelerinde sigara tüketimi konusunda hiçbir sınırlama yok mu? Bu yerlerde de özel alanlar oluşturulması gerekmiyor mu ?
- Yaşlı bakım evlerinde, ruh ve sinir hastalarının yatarak tedavi gördüğü birimlerde ve ceza infaz kurumlarının kapalı alanlarında da tütün ürünleri tüketilemeyecek. Ancak, buralarda gerekli tedbirler alınmak kaydıyla tütün ürünleri tüketimine mahsus alanlar oluşturulabilecek. Bu alanlara 18 yaşını doldurmamış kişiler giremeyecek.

Restoran, kafe, bar gibi kamuya açık yerlerde yasa ne zaman uygulamaya girecek?
- Yasa; restoran, kafe, bar gibi mekanlarda da tütün ürünleri tüketimini tamamen yasaklıyor. Ancak buralarda uygulama 19 Temmuz 2009’da başlayacak.

Sadece sigara içenlere hizmet verecek bar, restoran, kafe gibi yerler açılabilir mi?
- Bu tarz mekanlar açılması kanunun amacından son derece ZORRRRRRRRRR !!! :D

Olduya aklınıza sadece sigara içenlere hizmet verecek kara-deniz-hava ulaşım hizmetleri başlatılabilir mi? diye bir soru işareri geldi...
- Kanun gereği bu mümkün değil. :D

Sigara yasağına uymayanlardan elde edilen ceza gelirleri nereye yönlenecek?
- Bu Kanun çerçevesinde uygulanan ceza gelirleri Maliye Bakanlığına, dolayısıyla Hazineye yönlendirilecek.Yani devletimizin bir gelir kapısı daha açılmış olacak...

Yeri gelmişken diyeyim SİGARA İÇİLEN YERE İSE EN AZ 500 YTL CEZA GELECEK !!!

Restoran, kafe, bar işletenlere yasağı tekrarlamaları halinde işletmeyi mühürleme ya da daha yüksek para cezası gibi uygulayacağınız farklı ceza sistemleri var mı?
- Kanun’a aykırı hareket eden işletme sorumluları hakkında 500 YTL den 5 bin YTL’ye kadar idari para cezası uygulanır. Farklı bir cezai uygulama yok..

Sigara yasaklarına uymamanın cezası yalnız para mı olacak?
- Kanun gereği uygulanabilecek cezalar yalnız para cezalarından ibaret değil. Cezanın mahiyetine göre farklı cezalar belirlenmiştir. Örneğin bu kanunla kendilerine yüklenen görevleri yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında tabi oldukları mevzuatta yer alan disiplin hükümleri uygulanacak olup, 18 yaşını doldurmamış kişilere tütün ürünleri satanlara da Türk Ceza Kanunu’na göre 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası verilecek.Yani ben içerim parasınıda öderim demek yok...

Cezaları kimler kesebilecek?
- Kanuna göre yetkili kılınan kamu görevlileri, kolluk kuvvetleri, belediye zabıtaları, TAPDK, RTÜK, belediye encümeni, mahalli mülki amir ceza verebilir.

Yasa, hangi kurumların sorumluluğunda olacak ve hangi kurumlarla iş birliği içinde yürütülecek?
- Yasa, başta Sağlık Bakanlığı, TAPDK, İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı olmak üzere her kurum ve kuruluşa, sektöre sorumluluklar yüklemekle birlikte, temel insan haklarından olan temiz hava soluma hakkından yola çıkarak hazırlanmış bu Kanun’un en büyük destekçisi ve sorumlusu sağlıklı bir ortamda çalışma ve yaşama hakkına sahip vatandaşlarımız olacaktır...

Sigara yasaklarının uygulanması esnasında vatandaşlar ve işletmeler hangi kurumlar ile muhatap olacaklar, karşılarında hangi kurumları görecekler?
- Vatandaşlar yetkili kamu görevlisi, belediye zabıta görevlileri, polis ve jandarma ile cezalar konusunda, işletmeler ise işletme izni veren kurum, belediye encümeni ve mahalli mülki amir ile muhatap olacak...

İşte böyle... Gelin bugun sigarayı sizde bırakın ! Bak yazıyı sonuna kadar da okudunuz.Anlattım herşeyide :D Haydi SAĞLIKLI GÜNLER...

17 Temmuz 2009 Cuma

ÖSYM 2009 Yükseköğretim Programları ve Kontenjanlar Kılavuzu

ÖSYM 2009 Yükseköğretim Programları ve Kontenjanlar Kılavuzu

Herkese tekrar merhaba millet kuyruğa girmiş diye duydum :|
Siteden hiçbir sey inmiyor.Bağlantı sıfırlandı hatası veriyor.İndiremeyen arkadaşlar için buyursun..


http://rapidshare.de/files/47877778/yaziyok.blogspot.com.rar.html

Bir Gulucuk Kampanyasi


Herkese merhaba...
Hepimizin birazcık gülümsemeye çok ihtiyacı olduğunu düşünerek böyle kampanya yapmaya karar verdim.Amaç herkes biraz olsun hayatta gülmeye alışşın.Yüzümüzden gülümsemeler hiç eksik olmasın...
Kampanyaya katılmak için ;

Ad ve Soyad :

Gülümseme ifadeniz :

Yorum (İsteğe Bağlı):

şeklinde bu alanın altına yorum olarak ekleyebilirsiniz...

Bize sitelerinizde , forumlarınız veya bloglarınızdanda link vererek destek olabilirsiniz.

Umarım yüzlerimizden gülümsemeler hiç ama hiç eksik olmaz (:

16 Temmuz 2009 Perşembe

BloXoo'dayız

Blog artık BloXoo'da listeniyor.Haydi başta bana sonrada tüm blog takipcilerine hayırlı olsun :D

14 Temmuz 2009 Salı

Hey Gidi Günler Heyy

Yine geç bir saatte yine ben blog başındayım :) Bir arkadaşımın pokemonlarımız adlı blog yazısını okuduktan sonra dertlendim yazıyı yazmaya karar verdim :|
Efendim bizim zamanımızda diye başlamak istiyorum.Bizim yaşımızda kemale erdi artık....
Sabahları yataktan kalkıtığımız gibi sokağa fırlardık.Top mahalle maçı yapar, bilye oynardık,taso oynardırk.Kumar mumar değil valla çok zevkliydi.Pokemonlar olurda herkes kendine bir model seçmeden olur mu ? Tabi bide bunların evrim geçirmiş halleri vardı.Tabi sonra millet kendini çok kaptırdı.Biri camdan atladı.Diğeri arabanın altına girdi derken televizyonlardan kaldırıldı.Halen Japonya'da devam ediyormuş sanırım...
Neyse sadece pokemon değildi tabi sadece bizim materyallerimiz.Mahalle maçları yapardık.Eskiden öyle heryer beton yapılar değildi.Valla çok güzeldi çoook.Maçların hiçbirzaman skoru olmazdı çünkü sonuna gelince kesinlikle ya bir dövüş çıkar ya birisi oyunu bırakır koca oyun biterdi :) Maç bitti haydi nereye çağla yolmaya kiraz yolmaya.Peki nasıl? Saklambaş oynardık abi daha ne olsun ya :) Oynarken ya bi dala ya bi ağacın yanına saklanır hem çağlamızı yolardık, hemde oyunumuzu oynardık.Süper zaman geçerdi ya... Okul zamanımızda güzeldi.Öyle şimdiki gibi teknolojisi yüksek sınıflarımız yoktu.Hoca karatahtaya yazı yazardı.Biz tık tık tık tık diye dinlerdik o sesi.Kopya çekmek bana pek nasip olmadı ama çekenler de adabı ile çekiyodu.Şimdi öğretmen dur dese öğrenci iyice kopyaya yelteniyo.Neyse valla bu konu uzar gider ya böyle efkar iyice bastı.Zaten sınavlardı felan iyice yorgun düştüm.Kısa süre içinde yatış vaktim gelecektir.Son olarak diyeceğim zaman ilerledikçe gençlik bozuluyo.Dikkatleri artırmak lazım kanımca (:

13 Temmuz 2009 Pazartesi

Öss'de En Başarılı ve Başarısız İller

2009 Öss sonuçları açıklandı.Bu yıl sınava tam 1 milyon 349 bin 423 öğrencinin katılmıştı. Öğrenci Seçme Sınavı'nın (ÖSS) sonuçları ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan tarafından açıklandı.Neyse lafı fazla gevelemeden hemen öğrencileri bilmem ney yapma sınavının en başarılı ve başarısız illerine geçelim...

İllere göre başarı sıralaması şöyle;
İstanbul'da ki genel başarı Ankarada'ki kişisel başarılardan yüksek gözüküyor.
Sayısal 1'de Karaman, Kayseri, Denizli, Yalova en başarılı iller.
Eşit Ağırlıklı puan türüne göre ise Aydın, Karaman, Kayseri, Denizli, Mersin, Konya, Yalovai Ankara, Nevşehir ve Niğde var.hatırlarsanız bir kaç yıl öncesinde Kırşehir bu alanda çok başarılı idi.Ama son 2 yıldır sıralamada yer alamayışı dikkatlerimden kaçmıyo değil.Bunun nedeni de araştırılmalı...
Neyse gelelim sözel alanına.Sözelde ise Niğde, Aydın, Nevşehir, Karaman, Konya, Kırşehir, Kayseri, Mersin, Denizli, Aksaray başarı sıralamasında yer alıyor.

Haa bir de baraj mı ney vardı 145 puan.Bakalım baraj konusunda en başarılı iller hangileri.Bu konuda ise Aydın, Nevşehir, Kayseri, Konya, Yalova, Mersin, Sivas, Malatya, Hatay gözüküyor.

Şimdi de gelelim En Başarısız İller Sıralamasına...
Sayısal 1 ile başlayalım.Bu alanda Tunceli, Düzce, Bitlis, Mardin, Bingöl, Artvin, Ağrı, Şırnak, Hakkari ve Ardahan illeri sırayı hiç bırakmıyor.
Ha bu arada başkan Yarımağan 25 bin 927 adayın sınava girmediğini belirtmiş. Sınava giren 1 milyon 324 bin 197 adaydan 1 milyon 324 bin 1 adayın sınavı geçerli sayıldığını belirten başkan, sınavı geçersiz sayılan 196 adaydan 52'sinin kopya çektiği, 21'inin kılık-kıyafet kurallarına uymadığı, 11'inin yerine başkasını sınava girdiğini, 26'sının ise sınava giriş ve kimlik belgesinin olmadığından dolayı sınava girmez iken 61 öğrencinin de kural dışı davrandığı belirtti.Ayrıca 4 kişinin cevap kağıdı bulanmadığı tespit edilmiş ve 21'inin sınavı da sınav temsilcisinin raporuna göre geçersiz sayıldığını belirtmiş. Kopya çeken adaylardan bazılarının birden fazla testten kopya çektiği söyleyen Yarımağan, kopya çekilen test sayısının 253 olduğu söylemiş.

Genel olarak bakacak olur isek testlerdeki başarı oranı ise şöyle ;
Sınavda, tüm soruları doğru yanıtlayan aday sayısı Türkçe testinde 1281, Sosyal Bilimler-1'de 133, Matematik-1'de 8 bin 655, Fen Bilimleri-1'de 140 olarak tespit edilmiş.
Türkçe alanında ise 20 bin 558, Sosyal Bilimler-1'de 76 bin 498, Matematik-1'de 251 bin 324, Fen Bilimleri-1'de 704 bin 712 adayın puanı, 0.25'in altında kaldığı için ''hesaplanamadığından'' ''sıfır'' aldığı belirtildi.
Gelelim Türkçe-Matematik öğrencilerinin çözmek zorunda olduğu Edebiyat-Sosyal alanına bu alanda ise 629 bin 752 adaydan 61'i, Matematik-2'de 449 bin 233 adaydan 393'ü, Fen Bilimleri'nde 249 bin 424 adaydan 234'ü tüm soruları doğru yanıtlarken, Sosyal Bilimler-2 testinde tüm soruları doğru yanıtlayabilen aday çıkmamış.Sanki sınav çok kolaydıda bide full yapayacaklardı.Neyse...
Yabancı Dil Sınavında ise durumlara bakacak olursak ;
İngilizce'de 22 bin 718 adaydan 11'i, Almanca'da 1280 adaydan 38'i tüm soruları doğru yanıtlamış.Ayrıca Fransızca'da tüm soruları doğru cevaplayan çıkmamış.
Yarımağan yine ilginç bir açıklama daha yapmış aklımda iken hemen bunu bi yazayım.
Yarımağan'ın değerlendirmesi şöyle ;
" Matematik testini biraz kolaylaştırmışız, öğrencilere en zor gelen testimiz Sosyal Bilimler testi olmuş.
Geçen yıla göre Türkçe testinin başarısının 4 puan düştüğünü görüyoruz. Bu sene Türkçe testimiz geçen yıllara göre biraz zor olmuş. Diğer testlerimizde önemli bir zorluk yok. Fakat burada da bazı rakamlar dikkati çekiyor. Özellikle 2 numaralı testlerde, Sosyal-2, Matematik-2, Fen-2 ve Edebiyat-Sosyal-2 testlerine cevap veren aday sayısı azalmış. Ortalamalar düşmemiş fakat cevap veren aday sayılarında geçen yıla göre ciddi bir azalma olduğu dikkati çekiyor.
Biz 0.50 ham puanını seviye olarak tespit ediyoruz. Ölçülebilir bir bilgisi olduğunun göstergesi olarak bu rakamı kabul ediyoruz. 0.50 ham puanına bile ulaşamayan aday sayısı, Fen Bilimlerinde 704 bin 712. Adayların neredeyse yüzde 60'ı Fen Bilimleri testine cevap vermiyorlar veya veremiyorlar." demiş.Gelin yorumu siz yapın... Hatta ........................ : )
Dereceye giren öğrencilerin 3'ü kız, 14'ü ise erkek. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan'ın yaptığı bir başka açıklamaya göre ise, puan türlerine göre ilk üç dereceyi paylaşan adaylar :

ÖSS SÖZ-1 Puan Türü:
-Birinci: Kayseri Özel Hisarcıklıoğlu Fen Lisesi'nden Mustafa Öztürk

-İkinciler: İstanbul Atatürk Fen Lisesi'nden Ali Can Göksel, Kayseri Fen

Lisesi'nden Semih Ucarı, Özel Amerikan Robert Lisesi'nden Berkay Dertsiz



ÖSS SÖZ-2 Puan Türü:
-Birinci: İstanbul Özel Çağ Fatih Fen Lisesi'nden Serhat Güzel

-İkinci: Bursa Özel Nilüfer Lisesi'nden İlyas Avcı

-Üçüncü: Özel Amerikan Robert Lisesi'nden Cihat İmamoğlu



ÖSS Sayısal-1 Puan Türü:
-Birinci: Aydın Fen Lisesi'nden Gülşen Yücel

-İkinci: Kayseri Özel Hisarcıklıoğlu Lisesi'nden Mustafa Öztürk

-Üçüncü: Adana Fen Lisesi'nden Ali Gökçe



ÖSS Sayısal-2 Puan Türü:
-Birinci: Özel Fatih Fen Lisesi'nden Çağatay Ermiş

-İkinciler: Özel Devran Lisesi'nden Ömer Yakar, Özel Antalya Fen Lisesi'nden Anıl Akyel



ÖSS Eşit Ağırlık-1 Puan Türü:
-Birinci: Kayseri Özel Hisarcıklıoğlu Fen Lisesi'nden Mustafa Öztürk

-İkinciler: İstanbul Atatürk Fen Lisesi'nden Ali Can Göksel, Kayseri Fen

Lisesi'nden Semih Ucarı, Özel Amerikan Robert Lisesi'nden Berkay Dertsiz



ÖSS Eşit Ağırlık-2 Puan Türü:
-Birinci: İstanbul Çapa Anadolu Öğretmen Lisesi'nden Mücahit Erdoğan

-İkinci: Adana Özel Burç Özgören Anadolu Lisesi'nden Mustafa Lütfi Eker

-Üçüncü: İzmir Atatürk Anadolu Lisesi'nden Cemre Polat



-ÖSS DİL Puan Türünde ise :
-(İNGİLİZCE) Birinci: Özel Amerikan Robert Lisesi'nden Berkay Dertsiz

-(ALMANCA) Birinci: Özel Alman Lisesi'nden Mertcan İpek

-(FRANSIZCA) Birinci: İstanbul Galatasaray Lisesi'nden Muazzez Çiğdem Oba

Valla bana ancak hayırlı olsun demek düşer ama sınav cidden bu sene ESKİ senelere oranla biraz daha zordu...Aslında ÖSYM Başkası Prof. Dr. Ünal Yarımağan'a 3 saat 15 dk verip bu soruları çözmesi istenecek.Bakalım bu Prof. kaç puan alıyo.Değil mi ? Kocaaa profesör...

Windows'a Bir Rakip Daha Geliyor

İnternet devi olan Google amcam bir süre önce Google Chrome adlı bir internet tarayıcısını piyasaya sürmüştü.Kolay kullanımı ve Mozilla Firefox ile benzerliği tabikide gözümden kaçmamıştı.Neyse gelelim biz konumuza.Google bu seferde Chrome'ı örnek alarak Chrome OS adında bir işletim sistemi piyasaya sürmeye hazırlanıyor.Temel kullanım amacı ise günümüzde kullanımı gittikçe artan sadece internete girmek için kullanılan şu netbooklar.Milletimiz netlog da facebook da bilmem nerde de nerdeler işte.Neyse işte bu işletim sistemi dünyanın yaklaşık olarak %90 lık bir kesiminin kullandığı Windows'a karşı rakip olmak için geliyor.Bu işletim sistemi arayüzünün de hiç sıkcı olmayacağı söyleniyor.Ve dediğim gibi temel özelliği internete çok kısa bir süre içinde girebilmesi...

Facebook Çok Abarttı

Facebook artır işi iyice abarttı.Neden mi?
Son günlerde yapılan Çin'in Uygur Türkleri'ne yağtığı zulümlere odaklı olan Çin Boykot grubu kurucusu olan Mehmet Akif'in hesabı kapatıldı.Mail hesabı tamamen Facebook'tan uzaklaştırıldı.Olanları değerlendirecek olursak Facebook cidden artık çok abarttı.Onca sahte profil , bilgi ve sahtekarlıkların içinde bulunan bu sosyal ağ grubu m********f@hotmail.com adlı mail adresini kapatmakla belkide olabilecek en ağır cezayı bu üyeye vermiş durumda.Umarız Türk Yetkilisi duruma el atar...
Yazıklar olsun facebook...

11 Temmuz 2009 Cumartesi

Jackson'un Albümleri Ölümünden Sonra Tavan Yaptı

Jackson'un Albümleri Ölümünden Sonra Tavan Yaptı.80'li yılların başarısına geri dönen Jackson'un albümleri ABD satış listelerinde en üst sıralara yerleşmiiş durumda...Dijital satışlarda da yine bir numara olarak gözüken Jackson'un albümleri ölümünden sonra artması ta beni etkiledi :) İşte insanlık kimseyi dünyada iken hep aynı kıymeti veremeyiz.Sonra o gider ve tekrar kazanmak uğruna herşeyi yaparız.Değer veririz... Neyse...
Geçen hafta yükselişe geçen albüm satışları, bu hafta daha da artarak devam etmiş durumda. ABD'nin en çok satan 10 albümünün hepsi şu anda Michael Jackson'a ait durumda. Geçtiğimiz hafta da toplam 800 bin doalylarında albümü satılan Jackson, böylece yeni bir rekorar daha imza atmış oldu.Şimdiye kadar hiçbir sanatçı ilk 10'un tamamını tek başına dolduramamıştı.Sizce de büyük bi rekor değilmi bu :|
Dijital albüm satışlarında da zirveye ulaştı demiştim.Gelelim buraya.Michael Jackson'a ait olan albümler Avrupa ve Amerika'da iki hafta içinde toplam 5.6 milyon parçası sevenleri tarafından indirildi. Müzik videolarında da bir numara, hatta bir hepsi şu anda onun...

İçiliyo Ama Alkol Miktarı ve Kalorisi Ne

Merhabalar...Bi yerde buna benzer bi yazı okumuştum.Neyse yazımıza geçelim.Yaz geldi bu aralar uzayan o gecelerde alkol tüketimi de artmıyo değil (: Alkolün gramında 7 kalori olduğunu söylersem bu içkiler verdikleri keyif kadar geçici olmadıklarınıda söyleyebilrim! Kontrollü içmekte fayda var...
Akşam oldu işten çıktınız ailenizle birlikte gittiğiniz restoranda balığın yanında içtiğiniz bir kadeh rakı veyahut da haftasonu arkadaşlarınızla eğlenirken su gibi giden tekilalar :) Bir açılışta ayaküstü ikram edilen bir kadeh şarap, doğum gününüzde içtiğiniz votkalar daha nelerrrr neler....
Bu kadehler birleşince de size kocaman kocaman kaloricikler olarak gelir ve verdiği keyif bir anlıktır.Gelelim kiloya :)Aldığınız bu alkoller göbeğinizde yağ olarak birikmeye başlar! Sonrada işte kalori alımı açısından alkol içmek ile yağ içmek arasında pek fark yoktur.Neden mi? Çünkü alınan 1 gram alkolde 7 kalori, 1 gram yağda ise 9 kalori vardır.2 gram mı başımıza kaktığın demeyin valla fena olur :)
İçkilerin alkol oranı arttıkça, kalorileri de artar. Birada yüzde 5 alkol vardır, rakıda ise yüzde 40 alkol vardır ve rakının kalorisi biradan 5 kat daha fazladır! Şİmdik biz eğer alacağımız alkol türünün alkol oranı ve kalorisini bilirsek en azından daha dikkatli alkol almış oluruz diye düpşünüyorum ben.En azından birkaç saatlik bi rahatlık için değmeyecekse hiç içmeyin (:

Facebook Çin Boykot Grubu Açıldı

Merhabalar biliyorsunuz bugunlerde devam eden zulum var.Uygur Türkleri'ne soydaşlarımıza karşı ve de bundan başka Çinlilerin dğer ülkelere uyguladığı bastırma politikaları mevcut.Bunun için boş durmadılar ve Facebook'da bunun ile ilgili bir grup oluşturuldu.Adresi ise ; Çin Boykot Grubu

Bu Oyuncak Çoook Hızlı

Nic Case adlı birisi geçirdiği trafik kazasından sonra kendisine daha güvenli olabilmesi açısından bir hobi buldu.Adam içindeki hız tutkusunu nihayetinde bir hobiye dönüştürmeyide başarmış yani...Nic Case bu hobisinde hız tutkusunu uzaktan kumandalı arabalarla gidermeye çalışıyor
Nic Case’in ürettiği bu uzaktan kumandalı arabalar, sıradan arabalardan biraz farklı...
Bu araçlar pek çok gerçek otomobilden daha hızlılar.En azından bi şahinden kartaldan :)

Nic Case bu araca Schumacher Mi 3 adı vermiş.Araç, saatte 260.32 kilometre hıza ulaşarak dünyanın en hızlısı olabilmeyi başarmış durumda. Aracı bu hıza çıkaran motor ise sadece ve sdece 11 beygirgücünde. Yani bu uzaktan kumandalı araçlardaki 12 pilli modellere ile aynı konumda desteklenmekte...

Carbon-fiber gövdesi, el yapımı olan Schumacher Mi 3, tüm tekerleklerden çekişin sağlandığı ‘all-wheel-driv’e sistemine sahip. Yüksek hızlarda kontrolün sağlanabilmesi için yüksek frekanslı özel bir alıcı kullanılıyor...Aracın ilginç bir özelliği ise freninin olmaması.Aracın durması için motora verilen güç kesiliyor... İşte aracın fotoğrağı



Nic Case bu aracı üretmek için tam 4 bin dolar harcamış ve bu aracı 6 ayda piste çıkartmış.
Saatte 260.32 kilometre hızla dünya rekorunu elinde bulunduran Case’in sonraki amacı saatte 321 km. (200 mil) hızın üzerine çıkabilmek.Bakalım onuda bloga yazabilecezmi :)

2009 Öss Sonuçları Yarın Açıklanacak

Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) ve Yabancı Dil Sınavı (YDS) sonuçları yarın açıklanacak.

ÖSYM'den yapılan açıklamaya göre, 14 Haziranda yapılan ÖSS ile 21 Haziranda gerçekleştirilen YDS değerlendirilmesinin ve ortaöğretim kurumlarından alınan diploma notlarından adayların Ortaöğretim Başarı Puanlarının (OBP) hesaplanması çalışmaları tamamlandı.

Sınavların sonuçlarına ilişkin bilgiler, yarın saat 10.00'da YÖK'te düzenlenecek basın toplantısıyla açıklanacak.

Adaylar sonuçları yarın saat 10.30'dan itibaren ''http://oss.osym.gov.tr'' ve ''http://oss2009.osym.gov.tr'' internet adreslerinden öğrenebilecek.

HERKESİN UMDUĞU GİBİ OLUR İNŞALLAH HERKES İÇİN HAYIRLISI...

10 Temmuz 2009 Cuma

Bloglamaya Başlıyoruz....

Herkese merhaba bugünden itibaren bloglamaya başlıyorum.Bakalım sonumuz ne olacak :)