3 Ekim 2010 Pazar

Değişkendir insan psikolojisi

Arkadaşım A.Yüksel'den yeni bir yazı daha kendisi bloga yavaş yavaş alışıyor gibi :)


Değişkendir insan psikolojisi .. Gülerken ağlamak bnun en anlamlı göstergesi..
        
   Kararlar , prensipler  ,söz vermeler ve vazgeçmeler.. Bugun yaşıyoruz ve nelerle karşılaşıyoruz. Kendimizden ödün vermemek , kaybettiğimizn belirtisi gibi biizm için. Bir kararın arkasında durmak şartlara mı kişiliğe mi bağlı çelişkilidir bunun cvabı.İnatçı ve hırslı bir kişilik yanlışta olsa o kararı uygulamakla mutluluk duyar. Oysa şartların gerektirdiği bir kuralcılık mutsuzluk ve zorlamanın bir parçasıdır.
            Kişiliğimizde barındırdığımız özelliklerimizle yargılanırken , içimizde yaşadıklarımızda gariptir çoğu zaman. Dışa yansıttığımz benliğimiz duygularımızla bürününce farklı bir hal alır bence. Hep var olsun istediklerimiz yokken bellidir benliğimiz. Diyebilirimki insan elindekilere inandığı zaman daha güçlü tavırlar sergiler. Kaybedildiği zaman yenilgisinin üzüntüsünü belirtmesede , farklı davranışlar sergilemeye başlamıştır her şeyde. Kuralcılık bi yere kadardır gözümde , duygular girince işin içine değişir o zaman mesele. Hep mutlu bir insan tanımıyorum ben. Çok gülen bir çokca da ağlar istemeden. Gelip geçici ama izleri kalıcıdır duygularımızn ne kişilk ne de düşünceler hepsi gelip geçer. İnsan hep ağlayabilir mi ? Mutluluğa da ihtiyacı vardır bu yaşamda , gözyaşlarımızda acılarla anlam katar yaşananlara. Zaman geçtikce , her günün ardından farklı olayların çevresinde sergiliyoruz benliğimizi.
          Bu knu hakkında demeliyimki : Kalıcı değildir insanlar. Devam edeceğinin garantisi yoktur düşüncelerin ve zamanla yarış içindedir duygular. Gelip geçici bu hayatta ağlamak varsa gülmekde vardır. Bir bütün diye algılayabilirz. Elimizdekilerle güçlü farzediyorduk ya kendmizi mutluluğa kapılıyorduk ya , işte ben mutsuzluğu da tatmadan anlayamam neyden güç alıp neden mutlu olduğumu. Her şeyi yaşıyorsak gülerken ağlamayı çok görmemk gerek..

17 Eylül 2010 Cuma

Sevdim Bilmeden...

Merhabalar... Henüz yeni tanıştık diyebileceğim bir arkadaş birşeyler yazmış kendisi yazar olarak gelene kadar onun kaleminden bazı şeyleri ben giriş yapacağım :)

Bir umutla sarıldığım yaşanacaklara tutuklu kaldım. Bir umutla sevdim herşey bitsnde bu bitmesn dedm. O zamanlar yaşadım hayatı , tatmayı bildim yaşanacakları. Sonrasını hesap etmeden yaşadım o dakikaları..Nerden bileyim gelipde hesap soracağını. Zaman gecdkce yandım canım .yanarımda artık geri gelmez giden zamanım.. Bir umutla bağlandım , her mutluluğn ardından yine ben yandım.


 A.Yüksel teşekkürler (:

14 Eylül 2010 Salı

Sami Yen'de Metin Oktay Şov !





Selamün aleyküm okuyucu,

İlk yazımın Metin Oktay ve Galatasaray üzerine denk gelmesi beni baya mesut etti. =) Herkesin de bildiği gibi bugün Taçsız Kral'ın ölüm yıldönümü. Onu hasretle bir kez daha andık.

Galatasaray yönetimi ve taraftarı da bu güne denk gelen maçı onu anmak için en güzel şekilde kullandılar. Gerek taraftarın çoğunun Metin Oktay tişörtüyle gelmesi, gerekse futbolcuların Metin Oktay tişörtleriyle maç başlamadan önce sahaya çıkmaları çok güzel anlar oluşturdu.

Ayrıca Eski Açık diye adlandırılan tribüne çekilen Metin Oktay parçalısı çok güzel bir görüntüydü.Kewell'ın golünden sonra "Metin Oktay" diye anons yapılması ise birçoğumuzun gözünü doldurdu, şüphesiz herkesi farklı duygulara sevketti.

Son olarak Taçsız Kralımız Metin Oktay'ı bir kez daha saygı ve hasretle anıyor. Ruhunu şad ediyoruz. Allah rahmet eylesin.

Selam ve DuA ile..

"10un adı METİN OKTAY,
RUHUydu GALATASARAY"


Herkese Merhabalar..

Selamün aleyküm okuyucu,

M. Akif arkadaşımın teklifi üzerine artık ben de burada yazarlık yapmaya başladım. BundAn sonra sık sık yeni yazılarda buluşAcağız hayırlısıyla.. Benden genelde spor ve sanat üzerine yazılar okursunuz heralde. (Sanat dediysem opera hakkında yazmam kolay kolay en fazla sinema, tiyatro, müzik işte.. =D )

Kısaca kendimi tanıtmak gerekirse Hacettepe Üni. öğrencisiyim artık. Meraklı ve geveze biriyim. Ama yine de hoş sohbet olduğum söylenir. Pek ciddi olduğum görülmemiştir. =)

Zamanla da daha iyi tanışırız inşallah.. Şimdiden hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Selam ve DuA ile..

21 Ağustos 2010 Cumartesi

Yeni Yazar Alımı

Merhabalar.Blogun kurucusu olarak şimdilik bir arkadaşı bloga yazar olarak almaya karar verdim.Yakında belki diğer arkadaş ya da arkadaşları aramızda görürüz (:
Yazıyok Blog adına hayırlı olsun diyelim..

12 Haziran 2010 Cumartesi

Farklı Blog

Blogda yeni bir proje çıkana kadar veyahut farklı bir düşüncem oluşuna kadar yazmayı düşünmüyorum.Ortaklık ve farklı fikirleriniz için yaziyok@gmail.com adresine mail atarsanız sevinirim...

17 Mayıs 2010 Pazartesi

Bir Süre Yazamıyorum

Herkese merhabalar.Bir süredir blogda yazamıyorum ve sanırım bu biraz daha devam edecek.Malum hayat şartları epey yoruyor insanı.İlgilenenler olursa bir ortak yazarlık yapacak arkadaşda bulabilirim belki ...

Yazıyok Blog 'u izlemeye devam ettiğiniz için teşekkürler...

18 Şubat 2010 Perşembe

Aslında...

Aslında herşey bir bahar günü başlamıştı
Taptaze çiçekler mis kokularıyla seni bana anlatmaya çalışıyordu
Aslında bende sevmeye başlamıştım seni...
Derken herşey tersine dönmeye başlamıştı

Bir rüzgar bir fırtına...
Aslında sen beni sevmişmiydin peki ?
Benim seni sevdiğim kadar
Aslında görmüşmüydün benim sana olan hislerimi ?
Gösteremediğim o duygularım...

Aslında herşey baharın kışa yaklaşmasından mıydı ?
Yoksa sen beni anlamak mı istemiyordun
Aslında çok da seviyordun sende beni
Ama dedimya herşey bir anda tersine döndü

Aslında biz beraber mutlu olamazmıydık ki ?
Bu aşkı yaşatamazmıydık
Aslında içimizdeki ruhları birbirimize veremezmiydik?
Sevemedin mi o kada beni ?

Dokunamadın mı bir kere olsun ruhuma
Aslında o kadar da yaklaşmıştım ben sana...
Büyüyen sevgimi neden bir kere görmek istemedim
Aslında görmeyi sende çok istiyordun ama...

Ama işte sende istiyordun ama birşeyler engelliyordu
Öyle değil mi ?
Aslında sende sevmemişmiydin beni?
Bir, bir kere olsun için çarpsaydı o kalp

Mutlu edemezmiydik birbirimizi
Aslında sevemezmiydik biz birbirimizi ...


12 Şubat 2010 Cuma

Düşündün mü Hiç ?

Düşünüyorum...
Sende gözlerime bakabiliyormuydun diye
Yalnızlığımı kalbinde hissedebiliyormusun diye
Kendini kendinde bulabiliyormusun eskisi gibi ?

Duvardaki resimlerin , hafızamdaki düşlerin
Acaba bir kalemde silinebilir miydi
Ben seni bir anda silebilirmiydim ?
Düşündünmü sen hiç bunları ?

Merak ediyorum biliyormusun ...
Acaba kimin kollarında aradığını bulacaksın
Kimin gözlerine o masum bakışlarınla kendini düşüncüreceksin
Seni sensizliğinde bulabilmeyi özlemişken
Sensizliğinde seni bırakmak istiyorum

Kalbime belkide yeni bir çırpıntı gelecek
Belkide sen artık hiç olmayacaksın
Bunları düşünmekte güzel olmalı öyle değil mi ?
Seni sensizliklerine bir veda öpücüğü ile uğurlamayı düşünmüştüm
Sanırım biraz dar gelmiş düşüncelerim
Sen orada öyle kalmayı çoktan hak etmişsin bile ...

10 Şubat 2010 Çarşamba

Üniversite Telefon Rehberi

Bir süredir yine ne yazsam diye düşünüyordum ki aklıma bir anda öğrencilere en çok lazım olabiliecek birşey aklıma geldi.Üniversitelerimizin telefon rehberi buyrun...



ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ
Bolu- 0374 253 45 11 (2 Hat)

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ
Aydın- 0256 214 66 89 (5 Hat)

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ
Afyon- 0272 214 19 02 (2 Hat)

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ
Antalya- 0242 227 52 66- 227 44 00

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
Eskişehir- 0222 335 05 81 (8 Hat)

ANKARA ÜNİVERSİTESİ
Ankara- 0312 212 60 40 (9 Hat)

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ
Erzurum- 0442 218 41 20 (16 Hat)

BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ
Balıkesir- 0266 245 96 59 (4 Hat)

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ
İstanbul- 0212 263 15 00 (60 Hat)

CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ
Manisa- 0236 237 28 86- 237 27 74

CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ
Sivas- 0246 226 15 27 (6 Hat)

ÇANAKKALE 18 MART ÜNİVERSİTESİ
Çanakkale- 0286 212 88 19 (2 Hat)

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
Adana- 0322 338 60 84 (4 Hat)

DİCLE ÜNİVERSİTESİ
Diyarbakır- 0412 248 80 01 (16 Hat)

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ
İzmir- 0232 421 55 90 (5 Hat)

DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ
Kütahya- 0274 224 42 89 (3 Hat)

EGE ÜNİVERSİTESİ
İzmir- 0232 388 01 10 (30 Hat)

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ
Kayseri- 0252 437 49 37 (10 Hat)

FIRAT ÜNİVERSİTESİ
Elazığ- 0424 218 88 26 (2 Hat)

GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ
İstanbul- 0212 227 44 80 (15 Hat)

GAZİ ÜNİVERSİTESİ
Ankara- 0312 212 68 20 (10 Hat)

GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ
Gaziantep- 0342 360 12 00 (16 Hat)

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ
Tokat- 0356 212 17 46 (4 Hat)

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
Ankara- 0312 310 35 45 (50 Hat)

HARRAN ÜNİVERSİTESİ
Şanlıurfa- 0414 312 84 56 (4 Hat)

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ
Malatya- 0422 341 00 10 (15 Hat)

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ
İstanbul- 0212 514 03 03 (40 Hat)

İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
İstanbul- 0212 285 30 30 (44 Hat)

KAFKAS ÜNİVERSİTESİ
Kars- 0474 212 23 82- 223 89 06

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ
K.Maraş- 0344 223 76 66 (6 Hat)

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
Trabzon- 0462 325 32 23 (20 Hat)

KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ
Kırıkkale- 0318 224 55 76- 224 55 78

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ
İzmit- 0262 324 99 10 (10 Hat)

MARMARA ÜNİVERSİTESİ
İstanbul- 0212 518 16 00 (7 Hat)

MERSİN ÜNİVERSİTESİ
Mersin- 0324 336 80 05 (5 Hat)

MİMAR SİNAN ÜNİVERSİTESİ
İstanbul- 0212 252 16 00 (4 Hat)

MUĞLA ÜNİVERSİTESİ
Muğla- 0252 212 40 02 (3 Hat)

MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ
Antakya- 0326 221 33 17 (3 Hat)

NİĞDE ÜNİVERSİTESİ
Niğde- 0388 232 10 00 (3 Hat)

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ
Samsun- 0362 457 60 00 (30 Hat)

ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
Ankara- 0312 210 20 00

OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ
Eskişehir- 0222 239 37 50 (15 Hat)

PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ
Denizli- 0258 263 03 93- 263 04 27

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ
Sakarya- 0264 346 00 90 (10 Hat)

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
Konya- 0332 350 70 05 (5 Hat)

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
Isparta- 0246 237 04 28 (3 Hat)

TRAKYA ÜNİVERSİTESİ
Edirne- 0284 235 77 06- 235 75 37

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ
Bursa- 0224 442 82 00 (8 Hat)

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
İstanbul- 0212 259 70 70 (20 Hat)

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ
Van- 0432 225 10 81 (5 Hat)

ZONGULDAK KARA ELMAS ÜNİVERSİTESİ
Zonguldak- 0372 257 40 10 (4 Hat)

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ
Ankara- 0312 212 68 68 (20 Hat)

BİLKENT ÜNİVERSİTESİ
Ankara- 0312 266 40 00 (69 Hat)

FATİH ÜNİVERSİTESİ
İstanbul- 0212 872 61 10

IŞIK ÜNİVERSİTESİ
İstanbul- 0212 286 29 61 (5 Hat)

İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ
İstanbul- 0212 286 16 60

KOÇ ÜNİVERSİTESİ
İstanbul- 0212 229 30 06 (10 Hat)

SABANCI ÜNİVERSİTESİ
İstanbul- 0212 281 10 99

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ
İstanbul- 0216 387 91 00 (9 Hat)

2 Şubat 2010 Salı

www.bilisimsistemleri.org

Genç ve uzman kadromuz ile sizlere kaliteli bir alt yapı sağlamak için çalışıyoruz.Günümüzde internet ve internet sitelerinin önemi artmıştır.Kişisel ve Kurumsal kimliğinizi en iyi şekilde yansıtmanız için gereken bir web sitesidir.Web siteniz sizin internetteki adınızdır.İsminizi en iyi şekilde duyurabilmek için sahip olmanız gereken tüm alt yapı gereksinimlerinize bilisimsistemleri olarak cevap veriyoruz.Bunu yaparken %100 müşteri odaklı çalışıyoruz.Performans ve güvenlikten ödün vermiyoruz.Ayrıca yenilikçi çözümler üreterek danışmanlığınızı yapıyoruz. Yenilikçi anlayışımız ile sürekli daha iyisi için çalışırız.Sunduğumuz hizmetleri öncelikle kendimiz kullanır ve test ederiz.Uzmanlarımızın son dokunuşu ile sorunsuz bir şekilde size teslim ederiz.Daha sonra uzmanlarımız 7/24 hizmetinizdedir.Sürekli yanınızda olur,sorunlarınıza en kısa sürede çözüm üretiriz.Sizin için çalışırız.

30 Ocak 2010 Cumartesi

Sorumluluk

Geçenlerde başıma gelen bir olay beni bu yazımı yazmaya itti.Aslında bende bu tür bi yazı yazmayı düşünüyorum ama sanırım bunun da olması gerekiyormuş ...
Neyse diyeceğim şu ; İnsanları onları bu dünyada daha düzgün yaşayabilmesine iten şey sorumlulukları değilmidir ?
Peki insanlar neden sorumluluklarını en üst seviyelerde yapmaya çalışmıyorlar ki ?
Direk yaşadığım olayı örnek vererek sizlere bu konu hakkında kalıcı olmasını sağlayayım...
Biliyorsunuz ki bir süredir ülkemizde hat geçişleri yapılmakta.Bende Turkcell firmasının kullanmış olduğum paketi benden habersiz ücreti ve süresi ile oynama yapması üzerine bende hattımı başka bir firmaya geçirmek istedim.
İşte sorunlarda tam burada başladı.Hat değiştirme talebimi sorumsuz bir kadının yüzünden iptal etmesi olayları tetikledi.Hat değiştirmeyi iptal olarak anlayan sorumsuz insanlarda zaten birçok zaman bana denk geliyor.
Bu olaylardan haberim biraz geç oldu aslında... Geçiş yaptığım yeni hat başka bir ilden bana kargo ile gönderildi ilk sefer gönderilen hat yanlış numaralandırılmış ve açılmayacak olan yeni bir numara imiş bunun üzerine şebeke geçişe onay vermedi ve tekrar yeni bir sim kartı gönderdiler bu sefer de yine aynı şeyle karşılaştım.Hat iptal isteğinizin bulunması üzerine şebekemize geçememektesiniz...
Sorumsuz bir insanın yüzünden yaklaşık 6 yıllık hattım kapanmıştı.Böyle sorumsuz bir insan yüzünden yeni bir sim kart alıp yeni numaramla konuşmaya sonunda başlayabildim ama birçok olay sadece bir sorumsuzluğun üzerine gelişmişti.Ve halen Turkcell firması hat iptal edilme talebi olmasına rağmen bana diğer hatta geçmemem için müşteri temsilcileri ile görüştürerek aklımı çelmeye çalışmakta çok ama çok garip...
Peki bu süreçten sonra neler yapılabilir ki...
İşte bir sorumsuzluk belkide ufak bir dikkatsizlik en azından benim hayatım için birçok şeye etkili olmaya yetti.İnsanların garip huylarına birde bu tür sorumsuz davranışlarının eklenmesi onları biraz daha garipleştirmeye yetiyor.
Sorumluluklarından vazgeçmemek uğruna yaşayabilmeye çalışan insanları takdir ederek yazımı bitirmek istiyorum...

17 Ocak 2010 Pazar

Hayatın Öğrettikleri

Kısa bir aradan sonra merhaba...
Yoğun tempomun içinde yaşadığım sorunlarla beraber devam eden hayatımda yine birşeyler daha tecrübe edinmeye devam ediyorum...
Peki hemen uzatmadan bunlara geçeyim.
Hayatta insanların iki temel ihtiyacı vardır birincisi yaşayabilmesi için birincil nitelik taşıyan temel ve fizyolojik ihtiyaçlarıdır.İkincisi ise insanın sevme, sevilme, itibar görme gibi sosyo-psikolojik ihtiyaçlarıdır.Ben temel ihtiyaçlarımı tamamladığımı düşünerek direk ikincil önem taşıyan insanın daha çok zihinsel açıdan daha rahat yaşayabilmesi için gerekli olan
bu ihtiyaçlardan bahsetmek istiyorum.Biraz önce demiştim ya hayat tecrübelerle doludur.Zaten onlarda olmazsa bizler bugünlerimize nasıl gelebilirdik ki ?
Neyse... Diyeceğim yine sevme-sevilme konusuna doğru kayan bu yazım (:
Bazı insanlar sevgilerrimi karşısındaki anlatamayabilir veya karşıdaki bazende anlamak istemeyebilir...
Ben karşınızdaki kişinin sizi anlayamadığından bahsedeyim biraz.Seversin, değer verirsin, özen gösterirsin ve daha birsürü şey...
Peki sonuç ne mi olur veya ne mi oluyor ?
Size şunu söylemeliyim ki kesinlikle bir halt olduğu yok.Çünkü sizin kendinizi anlatıp anlatamadığınız bir yere kadar devam ediyor.Bir süre sonra karşınızdaki kişinin sizi anlamak isteyip
istemediğine geçer olaylar... Olaylarda zaten sizden öte hep onun çevresi etrafında döndüğü için size sadece suskunluk düşer.En azından karakterinizi belli etmek için.Ha siz böyle bir durumda bağırıp çağırabilirsinizde veya farklı eylemlerde de bulunabilirsiniz ama karşınızdaki kişinin sizi anlamamak istemeye devam etmesi her ne kadar üzücü olsa dahi siz benliğinizden vazgeçmemelisiniz !
Sizi siz olduğunuz için , size siz olduğunuz için değer verdiğini de işte o anda anlarsınız zaten...
Ve hayatın öğrettiği şey işte sevgi , aşk ve buna benzer bi ton saçmalıklar insanı sadece egolarını tatmin etme açısından uydurulmuş şeylerdir.Ama bunlara bir isim verilecekse bunun adı en azından sevgi vs değilde size özel sizi anlatan bişeyler olmalıdır.Çok şey istiyorum evet belkide ama artık o kadar vakit geçirdiğiniz size siz olduğunuz için değer veren o insanla aranızdaki ilişkiye özel bir isim de düşünmüş olmalısınız herhalde...
Hayat bir kaç şeyden ibarettir...
Kendin için yaşarsın !
Yaşayabilmen için ise seni maksimum düzeyde mutlu eden sana maksimum düzeyde fayda sağlayan şeyleri yapman gerekir.Çünkü bu dünyada gelirken yanınızda birileri yoktu.Yalnız geldiniz ve gidişinizde öyle olacak !
Yaşayabilmek için gereken bir şey de temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve üstte saydığım yine bi çok şey için pes etmeden çalışmak çabalamak ve kendini , yaşayabilmeni var edecek şeyleri yapmandır...
Farkında olmadan yine birsürü şey yazmışken sanırım veda vaktide geldi.Sizlerde bu yazımın üstüne biraz kendinizden birşeyler katmalısınız bence.Çünkü bu biraz kişisel düşünceler içeren bir yazı ve sizin var olabilmeniz için de kişisel düşünceleriniz ile bunları harmanlamanız lazım...

8 Ocak 2010 Cuma

Herşey Seninle Başlar

Herşey seninle başlar hayatımda...

Sabah kalkıyorum, yemek yiyorum , dolaşıyorum

Düşünüyorum...

Hayatımda sen ve seninle başlayan herşeyi

Dünsüz geçen günlerimdeki geleceğimi seninle arıyorum...



Geleceğime seninle yön vermek istiyorum

Seni seviyorum...

Derin sulardaki keşfedilmemiş canlılar gibi

Ayın her akşam güneşi uğurlaması gibi

Söyleyemediğim ve belkide gizlediğim kocaman duygularımla

Seni çok seviyorum !



Gecelerin sessizliğinde arıyorum kendimi

Aslında aradığım şey kendim değil, Sensin...

Seni düşünmekten uyuyamıyor ve kaybetmekten çok korkuyorum !



Son olsun dediğin sözlerine üç beş cümlede ben eklemek istiyorum

Herşeyden evvel seni çok seviyorum

Kaybetmek istemediğim duygularım ile kaybedilmekde istemiyorum

Ve yine ben...

Seni Çok Seviyorum !



Herşey Seninle Başlar, Bitmeyecek Duygularımda...







1 Ocak 2010 Cuma

Pagerank 2

Aylar önce başladığım ve kısa bir süre içinde PageRank değeri 1 olan blogum bugünlerde değerini 2 'ye yükseltmiş.Bloguma destek veren tüm yorumculara , dostlarıma ve diğer herkese teşekkür ederim...

Yazıyok Blog  Hedef bir çıta daha yükseldi...

Pagerank 3...